Wikipedia

Arama sonuçları

12 Kasım 2020 Perşembe

Shakespeare Ve Daha Neler Neler!

Beğendiğiniz Bedenlere Hayalinizdeki Ruhları Koyup Adına Aşk Diyorsunuz Tüm Zamanların En Büyük Aşığı




                                                                                           

Burada herşeyden önce şunu açıklamalıyım ki bu eser yazarın bazı eserlerinden yapılan bir derleme gibidir. Bu arada bu derlemeyi hazırlayan sayın Tuba Sarıünal  ve Özlem Küskü hanımefendiye de teşekkürlerimi sunarım harika bir çalışma olmuş.

Her zaman ki gibi sesli kitaplara sarıldım! Karanlık kış akşamlarını ölümsüz eserler bırakan yazarların eserlerini okurken çok ama çok seviniyorum. Belli bir zaman sonra yorulan gözlerimi dinlendirirken diğer yandan hoş sesli birinden dinlediğim eser hem içimi ısıtıyor hemde merak ettiğim hep okumak istediğim yazarları yanıbaşımda buluyorum sanki bir sohbet içindeymişsiniz gibi! Açıkcası  hem ruhum hem de beynim aydınlanıyor . 

Şimdi kısaca kitaptan bazı alıntılarla birlikte yorumlar yaparak bahsetmek istiyorum.

Kitabın başlığı dahi ne kadar da gerçekçi ; aslında aşk dediğimiz şey bu değil mi kısaca açıklanırsa! Aşk dediğimiz sadece ihtiyaçlarımızdan doğan hayallerimiz sayesinde şekillenen ve yine hayallerimizle beslenen bir duygu seli.

Yıllar önce Shakespeare eserlerini okumak istediğimde biraz  anlaşılmaz bulmuştum halbuki ne kadar da renkli felsefik ve akılcı aynı zamanda insan ruhunun derinliklerine zahmetsizce inen ve analiz eden bir yazar görüyorum. Nietzsche  gerçekleri ne kadar gri tonlarda sunuyorsa Shakespeare de o kadar renklerin en güzel tonlarıyla karşımızda.

İlk olarak ''Romeo ve Juliet'' le başlıyor anlatıma. Açıkcası biraz utandım kendimden yazarın en tanınmış eserini ne kadar da az biliyormuşum. Romeo aslında başka birine aşıkken Juliet'  aşık oluyor. Taparcasına sevdiği evlenmek istediği Rosaline ile beraberken  Juliet'le karşılaştığında erir yok olur! Nasıl bir şeyse bu aşk artık....

Burada uzun uzun hikayeyi anlatmayacağım zaten ama Shakespeare neler demiş onu yazmak istiyorum. Diyor  ki;
“Güven ruh gibidir, terkettiği bedene asla geri dönmez.”
“Uzun ömürlü bir ilişkinin sırrı; Sadece aranan kişiyi bulmak değil, aynı zamanda aranan kişi olmaktır.”

Hayat bir sevdadır. Onu yaşa! Hayat bir hediyedir. Onu al! Hayat bir bilmecedir. Onu çöz! Hayat bir fırsattır. Onu yakala! Hayat bir şarkıdır. Ona eşlik et! Hayat bir bahçedir. Onu der! Hayat bir iyiliktir. Ona karşılık ver! Kendine bir iyilik yap. Herkese gülümse... Çünkü samimi bir sevginin yerini başka ne tutabilir bu hayatta? 

“İnsan sevmeye başladı mı, yaşamaya da başlar.”
“Düşünmekten korkuyor, sorumluluk getireceği için. Konuşmaktan korkuyor, eleştirilmekten korktuğu için. Yaşlanmaktan korkuyor, gençliğin kıymetini bilmediği için. Unutulmaktan korkuyor, dünyaya iyi bir şey vermediği için. Ve ölmekten korkuyor, aslında yaşamayı bilmediği için.”

                        


                                                                  
William Shakespear

Kısaca biraz İngiliz edebiyatının hatta dünyanın en önemli yazarlarından biri olan Shakespeare hakkında da bir çok     spekülasyon dolu anlatımlar olsada bunların gerçeği ifade      etmediği belli bir şey.  



           26 Nisan 1564 de vaftiz edilen yazarın doğum günü tam olarak bilinmemektedir. Stratford-upon Avon'da doğan İngiliz yazar şair oyuncu yaşadığı dönemde de çok sevilmesine tanınmasına rağmen asıl 19 yüzyıldan sonra gerçek  üne sahip olmuş ! Ne tuhaf  ki aradan  bu kadar zaman geçmesine rağmen bu kadar sevilen tutulan yazar yoktur sanırım. 1594  arkadaşlarıyla birlikte kurdukları Londra'nın ileri gelen  sonradan '''King's men''  adını alan     tiyatro şirketiyle başlayan kariyer atılımlarına devam ederek gayrı menkul    alım satım yatırımlarıyla zaten varlıklı bir aileden olan yazarımızın daha da varlık düzeyini artırmıştır.  Yazarla ilgili yazılacak anlatılacak çok şey var ama burada sadece kısa kesmek zorundayım.
 
Şimdi ben onunla   ilgili bilgileri okurken onun nasıl da fıkır fıkır yerinde duramayan yaratıcı bir zekaya sahip biri olarak düşünüyorum   . Yani hiçte o kadar basit değil böylesine başarılı olmak bilgisini ve hayal gücünüde kullanırken hiç bir fazlalık olmadan herşeyi yerli yerine oturtması ve  hayranlık verici ve  parmak ısırtan bir durum.  

Bu arada Mına Urgan'nın  ''Shakespeare ve Hamlet'' isimli bir derlemesinden de okudum biraz ki daha sonra hepsini okumak istiyorum.
Terry Eagleton'nun da bir eseri var Shakespeare ile ilgili.

Oyun yazarı ve şair Shakespeare 'nin yaşamı ile çok az şey biliniyor  ama bu onun eserlerinin değerini değiştirmez.

Merak etmek doğal yani bu kadar başarılı bir insanı tanımak ona ulaşmak istiyor insan ama az bilsek dahi yapıtlarının değeri her anlamda bir şey kaybetmiyor. Yinede  çok isterdim bir zaman tünelinde olmayı ve onunla tanışmayı gerçi nasıl anlaşacaktım bilemem ama eğer zaman tüneli varsa mutlaka ana dilim de ingilizce olabilir hayal etmek değil mi önemli olan biraz daha geniş tuttum hayallerimi!             


Anıtında yazılanların türkçesi:
Güzel arkadaş, İsa aşkına bir dur da sakın, | Eşmeden örtüsünü üstümdeki toprağın. | Bu taşları koruyan her kim olursa kutsansın, | Kemiklerimi yerinden oynatana ise lanetler yağsın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder