Wikipedia

Arama sonuçları

23 Temmuz 2021 Cuma

John Fowles'in Eserlerindeki Eksantrik Dünya!

John Fowles'in  Eserleri ve Barındırdığı  Duygu Kargaşalarının Ağırlığı!


Resimde gördüğümüz karizmatik yazarımızı bazılarımız isim olarak hatırlamasa da eserlerinin isimlerini saydığımızda hemen -haa o mu yazmış der mutlaka ! 
Çünkü bir çoğumuz yazarın eserlerini beyaz perde de hayranlıkla izlemiştir . Koleksiyoncu Fransız Teğmeninin Karısı ,Büyücü Abonoz Kule gibi.                                                     
Postmodern romancıların öncülerinden sayılan Fowles'in aslında 1950 yıllarında yazmaya başladığı ''Büyücü'' olmasına rağmen yayımlanan ilk eseri ''Koleksiyoncu''  ile ünlenmiştir. Büyücü adlı eserinde de olduğu gibi gerçek yaşamında da yazar olmadan Yunanistan da da öğretmenlik  yapmıştır.                                                                   
Oxford Üniversitesinde gördüğü Fransızca eğitimi sayesinde Fransa'da da öğretmenlik yapmıştır.  2005 de 79 yaşındayken vefat etmiş.

      
Yıllar önce Fransız Teğmeni'nin Kadını´nı okumuşdum ve çok beğenmiştim. Büyücü ise  bu kadar sevildiği övüldüğü kadar bulamadım açıkcası.  
Fransız Teğmeninin Kadını bir bütün. Büyücü'de sanki  bir nevi tekerleme yapan çocuklar gibi aynı şeyleri gevelemiş durmuş ; labirentte yolunu kaybeden yazar sanki  ne bulursa yazmış çok kalabalık ,herşey hengame halinde bir şeyler doldurmaya çalışmış işte! Ama bu hengamede düz boşluklar var ki bana biraz sıkıntı verdi okurken. Yani ne diyeceğimi bilemiyorum acaba türkçeye iyi bir çeviren olsaydı  iyimi olurdu bilemeyeceğim. Orjinalinden okuyanlar daha iyi bilir bunu mutlaka.
Bazılarına göre Fowles mit ve gizemi gerçekçilik ve varoluşçu  düşünce ile birleştirdiği iddia edilmiş ben bunu pek iyi başardığını düşünmüyorum eksik kalmış.  Yazarı ve bu eserini  sevenler mutlaka -hadi ordan sen ne bilirsin!  de diyebilirler  ne yapalım ne düşünüyorsam onu söyledim. 
Yazarı eleştirmek okuyucunun düz yada entellektüel olması ile ilgili bir durum olduğunu sanmıyorum sevilip sevilmemesinin kitaplarının ; sadece tarz meselesi bence.
Kendimi savunma gibi bir derdim yok zaten sevmemişsem sevmemişimdir o kadar. Hepimizin sevdiği tarzlar farklıdır. Başkaları çok beğenmiş diye beğenmek zorunda değiliz her zaman dediğim gibi okumak zevk vermeli kabus yaşatmamalı insana kitabı okurken.


İlk yayımlanan kitabından aldığı başarıdan sonra Fowles öğretmenliği tamamen bırakıp sadece yazarlık mesleğine odaklanmıştır.

Büyücü insanı büyülemesede (en azından beni! ) oldukça değişik!!. Kurgu olarak yazarın yaratıcılığı vay be dedirten cinsinden!!! Acaba!!!

Hikayeyi burda olduğu gibi anlatmak istemiyorum tabiki oldukça uzun zaten  ve gereksiz ; gerçi konu ilginç şöyle derleyip toplayıp aklı başında bir yazar tekrar yazsa kesin bir şeye benzer. 

Beyaz perde de izlemeyi ister miyim bilemem! Bana fazla hitap etmemesinin nedeni genelde anlam ararım bir şeyler verebilmeli okuduğum eser ne yazık ki burda onu yakalayamadım. Jenerasyon farkı da olabilir belki de daha genç kuşağın taze beyinleri sevebilirler.
                                                 
                                         

                                                           



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder