Wikipedia

Arama sonuçları

7 Kasım 2020 Cumartesi

Hayatı ve İnsanı Aşmanın Felsefesi

         Kaderini Sev, Çünkü Aslında

                   Hayatın Bu!

           

Nietzsche'den yapılan bir inceleme yazısı olmasına rağmen kitabı hazırlayan sayın Taner Şanlıoğlu oldukça başarılı olmasından dolayı beğeniyle okudum. Özünden pek kopmadan ve mümkün olduğu kadar Nietzsche'nin düşüncelerine bağlı kalarak derlemiş yazısını.

 Ben kitabı sesli olarak dinledim.Başlangıç olarak biraz yazarın hayatından felsefesinden, eserlerinden kısaca anlatmış. En güzeli de onu anlaşılmaz kılan düşüncelerini , eserlerinin içeriklerini biraz daha toparlayıp öze indirmiş.                                       
Bir çok kişi ; aslında Nietzsche'yi okuyan inceleyen ilgilenen bir çoklarının nedense onun ''tanrı öldü'' sözünü onun ateis olduğuna bağlar doğal olarak , bense sayın Taner Şanlıoğlu gibi düşünüyorum bu konuda. Yani ateis olmasından çok bilhassa onun aslında insanları inanmaya ittiğini düşünüyorum.  Belki de bu şekilde düşünme nedenim inancımın olmasıdır! 

 Diyor ki ''  O tanrı  öldü diye her bağırdığında bizden tanrıyı çok daha güçlü bir şekilde var etmemizi ister ; onun her inançsız cümlesi aslında bizi inanca daha çok yaklaştırmak içindir.Onun bütün zifiri karanlığı bizim kendi aydınlığımızı bulabilmemiz için çok uzaklardan gelen bir çağrıdır aslında''                     

Burada kaderini sev derken kaderci bir anlayışla yaklaşmasından ziyade, hayata bazen boyun eğmek gerektiğini ve karanlığın olmadığı durumda aydınlığın  farkına varılabileceğini anlatıyor . 

Hayatımızda başımıza gelen kötülükleri görmek istemez görmeyi red edersek iyinin farkına nasıl varacağız.  Eğer gerçeklerin farkına varırsak ki hepimiz farkındayız mutlaka dünyada daha çok kötülüklerin olduğunun bu durumun  hayatımızı karartmak yerine iyi olan şeylerin daha çok değerini   bilmek gerek.  Varız hayattayız henüz ve bir şekilde hayatın rutinine ayak uyduruyoruz.                                          
 Unutmamak gerek ki her şey her zaman o kadar basit olmuyor. İnsanlar yada diyelim ki hepimiz bazen öyle durumlar içinde bulabiliriz ki kendimizi; bırakın  mücadele etmeyi  neden hala nefes aldığımızı dahi sorgularız ! yaşamak bizim için ağır bir  yük haline gelebilir yinede unutmamak gerek ki her zaman  bir şekilde ayağa kalkarız inanın ki aslında sandığımızdan daha güçlüyüzdür.Yeter ki  pes etmeyelim. Bundan dolayı Nietzsche'nin şu sözü benim için altın değerindedir ''beni  öldürmeyen şey beni daha güçlü kılar'' 

Büyük filozof Nietzsche'nin en çok  anlaşılmamaktan yakındığını ve hayal kırıklığı yaşadığını yansıtır eserlerinde  ama yinede umudunu kaybetmez  ve gün gelecek insanlar beni anlayacaklar der. Ve gerçekten bugün o kadar çok insan vardır ki onun felsefesine sığınan onunla kendini huzura erdiren (ben şahsen onlardan biriyim.)

Aslında yazılacak çok şey var önemli bulduğum ama hepsini yazarsam kitabı okumanız için neden kalmayacak!!!

Düşünceme göre onu biraz budistçe bir düşünceyle bağdaştırıyorum. Eckart T. dahi sanki onun dediklerini tekrar ediyor. Bu eserde bir nevi kişisel gelişim kitapçığı gibi olmuş. Tavsiye edeceğim bir kitap hatta bir kaç defa da okuyabilirsiniz.


            


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder