Wikipedia

Arama sonuçları

5 Ekim 2020 Pazartesi

Mutlu Olma Sanatı





Son yılların en en güncel konusu ''mutlu olmanın yolları''! Hepimiz yada çoğumuz her şekilde bunu bulmanın yöntemlerini  araştırıyor ; kişisel gelişim kitapları ve bu konuyla ilgili yazıları araştırmacıları hatta insanların en temel arzusunun tam bir ticaret alanı olduğunu keşfedip yaşam koçluğu görevini ! üstlenen, yazılar yazan konferanslar veren bir çok duygu simsarlarıyla  karşılaşıyoruz ; ama şunuda eklemem lazım ki bunların hiç mi yararı olmuyor derseniz tabiki oluyordur kimin ne aradığı neye inandığı ne kadar sürünün! içinde mutlu mesut bir hayat sürdüğüne inanmışken aniden bu mutluluk mutsuzluk soruları onuda bu konuda uyarır, beyin kapasitesi olarak tam yıkanmaya alışık bir beyin olup olmaması buna paralellik katıyor. Şunu da ekleyeyim hemen burda; bütün insanların beyninin yıkanabilir olasılığını göz önüne alarak ve kendimide içine ekleyerek söylüyorum.
Ne mutlu onlara! çabuk mutluluğu bulurlar yani mutlu olduklarına inanırlar bir sonra ki hayatın kaçınılmaz darbelerinden birini alana kadar! aslında aramalarına da gerek yok biraz dramaları izleyip abartılmış kötülüklere diz döverken kendi dramlarını unuturlar geçicide olsa en azından. Ama şimdi  sosyal medyaya bağımlı olarak gelişen sürünün içindekiler olarak bütün sosyal medyaya konu olmuş bir şeyden uzak kalmak populer olmayı geciktirebilir değil mi ama!
Doğal olarak sizde düşüneceksiniz burda ahkam kesiyorsun ama okuduğun eser de bunu anlatmıyor mu? haklısınız  evet feci merak ediyorum neler yazmışlar  neler diyorlar diğer düşünürler. Yani konu önemli aslında.
Şimdi yazarımızın hatta büyük düşünür olarak mantık adamı olarak adlandırılan Russell'in bu konuda neler dediklerini biraz birlikte göz atalım; herşeyden önce  Russell'in bir İngiliz mantık adamı bir matematikçi olduğunu, geldiği soylu sınıftan dolayı  temel alarak değerlendirmeyi doğru bulurum hep. Şu soylu olmak ne anlama geliyorsa!
Diyor ki hayvanların böyle bir derdi yok hayvanlar bizim gibi neden mutsusuz diye düşünmüyorlar neden insanlar da onlar gibi yapamıyorlar yani inanın ki havsalam almadı bu kadar ünlü düşünürün kalkıp hayvanlarla insanları  aynı kategoride (hele böylesine bir konuda) değerlendirmesi! Hayvanların en güzel özelliği yada değil! düşünme gibi bir özelliklerinin olmaması. Sanırım o yüzden her zaman duyarız ''insan düşünen hayvandır'' sözünü. Sadece matematikçi olarak kalsaymış iyi olurmuş derim ben.
Günah ve sevap cehennem ve cennet gibi dinsel inançların mutsuzluk konusunda etken olduğunu düşünüyor ama çağımızda artık insanların bu konuda görüşlerinin oldukça değiştiğinin farkında değilmiş demek ki. Ama yine de katıldığım bir çok düşüncesi var kitabı kesinlikle okumanızı tavsiye ederim diyemeyeceğim çünkü yetersiz kalmış. 
Peki bence neden eskisi kadar mutlu değiliz? Yada eskiden neden o kadar düşünmezdik bu mutlulukla ilgili neler eksildi? Bununla ilgili bazı düşüncelerimi paylaşmak  istiyorum.
Aslında geçmişe bakınca ne kadar mutlu günlerim olmuş bunun farkında dahi değilmişim, çünkü mutlu muyum mutsuz muyum diye bir sorum yoktu ki hayatı yaşar bundan mümkün olduğu kadar keyf almaya bakardık. 
 Peki bu güne dönersek şimdi herkes gibi olmasa da bazen neler oluyor neden kendimi bazen uyandığımda  tam bir boşluk anlamsızlık içinde buluyorum bir çok kişi gibi? Böyle durumlarda bulduğunda insan kendi, kendine acımaya kahırlanmaya, geçmişteki en kötü anıları hortlatmaya başlıyor. Doğal olarak bende kafa yordum bu konuda herkes gibi çünkü bir sorun haline geliyorsa ve etrafında bir dolu kahırlı yüzler görüyor mutsuzluk şarkıları söyleyen koroya katılmak istemediğimi düşündüğüm için neler yapmalıyım dedim?
Hayatın daha çekilebilir bir hale gelmesi için.
Benim kendi yaşam tecrübemden , ayrıca okuduğum bazı kitaplardan kalkarak paylaşmak istediğim şeylerden biri kendimi en kötü çaresiz hissettiğim zamanlarda bile bunun geçici bir durum olduğuna herşeyin düzeleceğine inanmam ve buna özen göstermem.Anı yaşamamın önemine göre bir düzen kurmaya çalıştım bu her zaman kolay olmasada bir şekilde bunun yolunu bulmaya çalıştım ki hala öyle yaşadığım sürece de öyle olması gerek. İnsanın kendini özgür hissetmesi çok önemli ayrıca başkalarının seni şekillendirmesinden önce senin kendin olman gerek. Başkaları değil sen karar ver senin için hem kişiliğin hem de alacağın kararlarda böyle olmalı. kendime söylediğim ve yaptığım şeylerden bazılarını yazıyorum.
Seveceğin bir işte çalış eğer hayat şartları buna müsait değilsen mutlaka  gün içinde kendine zaman ayır,  bu bir kaç saat dahi olsa sadece sana ait olsun oku,yürü,şarkı söyle ,müzik dinle kendinle konuş balık tut çayla simit ye ; ama yaptığın şeylerin farkına vararak yap çay bardağının elini ısıtmasını hisset simitin gevrekliğinin tadına var; biliyorum çok basitçe oldu ama bazen bu basitlikler hayatın içinden olduğu için kolay uygulanan yöntemler. Mutlu olmak bir kavramdır senin hissettiklerini anlatan bir kavram ve anlıktır zaten hayatı boyunca çok mutlu yaşamış olan biri yoktur olamazda. Mutlu anları mutsuz anlarından daha fazla olmuş olabilir. Bazen hayatı olduğu gibi kabul etmemesi ve insanların çoğunun aslında yaşamın ne kadar kısa olduğunun farkında olmaması mutsuz olmamıza yetiyor.Yaşadığımızın farkında olalım kalıplaşmışlıklardan sıyrılalım kendimiz için kendimiz karar verelim bizim özgürlüğümüz başkalarının hapishanesi
olmamalı ve kendi hapishanemizi kendimiz yaratmayalım. Mümkün olduğu kadar az tv az haber proğramı daha çok eğlenceli proğramlar izlemeli bol kitap okumalı eğer okumayı sevmiyorsanız dinleyebilirsiniz radyo dinleyin tv yerine.
Kendiniz olun iyi özelliklerinizi geliştirip kötü bulduğunuz özellikleri mümkün olduğu kadar törpüleyin kimse mükemmel değil ama iyiyi seçmek elimizde kendimizi sevmek önemsemek yaşadığımızın farkına varmamız çok önemli şeyler. Bunu başkaları için den çok kendimiz için yapmalıyız. Yaşadığımız her anın farkında olalım üzüldüğümüz kahırlandığımız zaman olacak  bunlar olduğunda kendimize acımak yerine bir daha ki seferde bunların yaşanmaması için neler yaparız ona bakalım.Başkalarını değiştiremeyiz ama kendimizi değiştirebiliriz kesinlikle.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder