Şimdi gelelim romanımıza; Aslında beni pek sarmadı ama genç neslin sevebileceği bir eser. Hele kitabın bir yerinde kızın sevgilisi ile eter koklayıp yatması kafamda en çok kalan satır olmuştur! Ne alaka derseniz bağımlılıklar konusunda biraz fazla hassasım.Diğer yandan basit güzel herkesin okuyabileceği kitaplardan.Bana göre edebi değeri yok ama popüler kültürün baştacı edeceği kitaplardan.Kitap konusu şöyle , çok güzel bir genç kızla tanışan ilerde yazar olacağının hayallerini kuran delikanlı o dönemde işsiz eski kitaplar satan okumayı seven otel odalarında kahve köşelerinde pinekleyen maceraya açık biri. Kızımızın yanında yaşlı bir sevgilisi var ama bizim delikanlıyı görüp beğenince diğerini çabuk bir şekilde ekiyor. Bunlar Paris de oluyor. Kızla birlikte; kızın yattığı adamlardan bir diş doktorunu soyup (parasal olarak) Londra'ya kaçıyorlar. Orda yine kız aynı şekilde para kazanıyor arada. Delikanlımızda bol kitap okuyor ve yazıyor. Kaldıkları yerde bol hint keneviri kokularından bolca bahsetmiş ama kullandıklarını yazmıyor ayıp olmasın diye. Eter kullanmaya devam ediyorlar mı bilemeyeceğim. Aradan yıllar geçiyor tekrar karşılaştıklarında kızın yıllardır hayali olan Mayorka da yaşamasını gerçekleştiren biriyle evlenmiş olduğunu görüyor.Sanırım gençlik bu işte tasasız olma günü birliğine yaşama. Dediğim gibi fena kitap değil daha çok tasasız hayalleri bol olan sınırsız özgür gençlere hitap ediyor.
Yazarın okumuş olduğum diğer eseri ise;
Mahallede Kaybolma Diye
Şimdi gerçekten merak ediyorum kitabın manasızlığı çevirmenle mi ilgili yoksa yazarın aslında pek o kadar da matah bir şey yazmayışı mı! Çünkü anlaşılacak pek bir şey bulamadım eserde. Diğer yandan lütfen her yazarı Proust'a benzetmekten vazgeçin diyeceğim. O tekdir diğer yazarlarda öyle.
Bir kaç gün sonra; Mayıs 2019
Kitabı başka bir dilden okumak istiyordum ama buna gerek kalmadı yazarın diğer eseri de pek o kadar ahım şahım bir şey değil. Çevirmeni günah keçisi haline koyduysam özür dilerim. Ödül almış olması onun harika olduğu anlamına gelmez en azından benim için öyle. Kitaplarının tanıtımını yazarlarken öyle güzel anlatıyorlar ki kitabı okuyunca ordaki tanıtım yazısının sadece reklam amaçlı olduğunu anlıyor insan. İlk etapta çevirmenin hatası diye düşünmüştüm ama ikinci eserini okuyunca bu görüşümün yanlış olduğunu anladım. Yine de ilerde tekrar okurum belki evet o kadar ahım şahım bir yazar değil ama yere sermemde yazarı doğru değil belki de yanlış zamanda okudum. Yiner aynı düşüncede olursam yazarım kesinlikle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder