Wikipedia

Arama sonuçları

10 Ocak 2023 Salı

Adanmış Toprak Ve Sevebilmek!

                                André Maurois Diğer        İsmiyle Emile Salomon Wilhelm Herzog   

                                             
                Yazardan daha önce okuduğum eseri  ''İklimler''i okuyalı nerdeyse bir asır olacak. Kitabın beni etkilediğini ve yazarı sevdirdiğini bilmeme rağmen unutttuğum çok şey olduğunu  anlayınca tekrar okumak zaman kaybı değil bilhassa benim kazancım olur diyerek tekrar başladım ve ''Adanmış Toprak'' la birlikte bir değerlendirme yapıyorum. Kitapları ve yazarı bir inceleme ile anlatıyorum. Adanmış Topraklar'ı ise yakın zamanlarda okudum.                                   

İşin ilginç kısmı her defasında iyi yapıtlar okuduğumda beni şaşırtan her yazarın ayrı bir stili anlatım gücü olmasına rağmen her birinin beni bu kadar etkileyebilmesi. Bunu çok büyüleyici        buluyorum.   

İklimleri tekrardan okumam iyi oldu, burada eklemek istediğim diğer bir durumda Fransız klasik yazarları genelde dramatik trajedi türünde yazanların  genelde birbirine benzeyen stilde yazıklarını fark ettim. Pierre La Mure 'yi (Kırmızı Değirmen) bana sık sık hatırlattı Maurois. Belki de  Paris' te geçmesiydi hikayenin. Modern klasiklerde bu biraz daha değişik.

Genç yaşlarımda okuduğum ''İklimler'' bende çok etki yapmasını o zamanlarda  bende ki romantizmin etkisi altında olmamdan mutlaka. Tabiki şimdi okuyup değerlendirmem ise bambaşka.  Yine de değişmeyen bir durum varki aşk ve ilişkiler temelde yine aynı durumda.
Burda ki gibi  şimdi bile birlikte olduğumuz yada olmasını istediğimiz kişileri olduklarından başka görme eğilimimiz var. 

Ve bağımlılık tanrım ne kadar korkunç bir şey aşk diye adlandırılan şeyin bir çoklarına göre abartılmış bir bağımlılık olduğunu görmemek. Bağımlılık denince aklımıza ilk gelen uyuşturucuların bağımlılık yarattığı ne var ki birine bu kadar sapkın bir şekilde bağlanmakla bir eroinmandan aslında farkı yoktur. İklimler'de ki Philippe'nin dramla beslenen bir ruhiyatı var. Aslında onun hayatına giren kadınların vay haline diyebilirim ki yani öyle de gösteriyor sonuçlar. Zamanımız da da değişen pek fazla bir şey yok aslında. Her şey genelde çok basitken o kadar çok komplike ediyoruz ki hayatı , ilişkileri farkında bile değiliz bence.

Adanmış Toprak' da ise hikayenin kökeni kadın kahramanımızın cinsel ilişkiden hiç haz duymaması. Evlendiği ilk eşi olsun duygusal anlamda aşık olduğu ikinci eşi olsun ikisiyle bedensel aşkı yaşamak istemedi. Bunun nedeni aldığı eğitim de olabilir yada annesininde aynı tip biri olmasından dolayı da olabilir yada doğuştan frijit ( gerçi annesi bağnaz dindar cinsel aşkın günah sayıldığı bir dönem zaten romanın içinde geçen zaman)

Zamanımızda ise biz bunların en abartılmış halini yaşıyoruz. Cinsellik çok abartılmasına rağmen duygusal olarak da bir abartma var aşka aşık bir dolu insan. Aradaki dengeyi kurmak ne kadar zor olabilirki aslında. Aslında bunların gerçek nedeni toplumsal şartlanmalardan kaynaklanıyor bence. Ne kadar da mükemmeldir hem ruhsal hem fiziksel bir aşkı bulabilmek ve yaşamak.

İki eserde oldukça güzel  bence okuyun! Belki zamanımıza göre anlatım size yavaş gelebilir amma yine de beğeneceksiniz.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder