Murdoch ve Özgürleştirici Edebiyat
Genel de okuduğum iyi kitaplar bende mutlaka iz bırakır fakat '' Çan'' oldukça uzun zaman önce okumuştum ve yazarın okuduğum ilk eseriydi. Beni fena halde altüst ettiğini sıra dışı bir anlatım olduğunu kavramıştım. Kitabı değişik bulduğumu gizemler barındırdığını hatırlıyorum ama detaylar tam olarak kesinlikle aklıma gelmiyor. Eğer göz atsam biraz kesinlikle çorap söküğü gibi hatırlayacağım hepsini. Ve kesinlikle bir tekrar yapacağım ve bundan da çok zevk alacağımı biliyorum. Murdoch'un okuduğunuz bir eserini tekrardan zevk alarak okuyabilirsiniz emin olun.
Aslında ilginç olan ; benim açımdan genelde hep aynı temel düşünce yani; inanç ve inançsızlık mistik düşüncelere çokca , yer verilmesi ve iyi ile kötünün iç içe , yan yana yürümesi bilhassa ahlak ve ahlaksızlık hakkında sorgulanmalar yada sana bırakması sen ne dersin ? gibicesine. İnsanın kendi olamaması toplumsal baskılar, beklentiler bazı insanlara karşı borçlu hissetmeleri kendilerini bu oldukça boğucu durumda bulması ve teslimiyet buna! yazarın eserlerinin her birinde hemen hemen aynı mevzuda dönüyor. Ama işlenişi o kadar güzel ki çok severek merakla okuyorsunuz.
Evet biraz abartmalar var ve bunları bilerek yaptığını düşünüyorum.Olayları işleyişi ve kitabda ki karakterlerin kolay çözülebilir görünüyor olması ve bunun onları basite indirmeyişi ve daha enteresan hale getirmesi eseri ilginç kıldığı gibi anlaşılır bir şekilde kabul edilebilir hale getiriyor ki normal şartlarda imkansız diyebileceğiniz durumlar bunlar. Yaşanılan şartlarda olmayan mükemmelliğin olmayışının mükemmelliği çarpıcı anlamda etkiliyor okuyucuyu.
Ayrıca yazarın örümceklerle olan saplantısını tam olarak anlamış değilim kesinlikle. Acaba örümcek kafalı olma metaforu mu! Ama sanmam çünkü ''Rüya Sakinleri''nde uzun uzun örümceklerle ilgili bilimsel anlatıları var.
Bu arada yazarımız hakkında bir iki söz söylemeden olmaz İrlandalı anne ve İngiliz babanın kızı olan Murdoch her iki ülkeninde sahip çıkması doğal tabiiki. Ama dünya edebiyatında klasiklerde yerini aldığından hepimizin yazarı. Ölene kadar eşiyle birlikte olan yazarımız bir ara Elias Cannetti ile yakın bir ilişkisi olmuş ama ne kadar yakın bilemeyiz! Üniversite de Franz Steiner isimli biri var hayatında. Biraz dedikodu gibi oluyor ama evlendi sonuna kadar hep eşiyle kaldı denince sanki biraz sıkıcı biriymiş gibi izlenim yaratıyor. Yazarın bütün eserleri oldukça okunulası. Alzheimere yakalanması ve ölmesi oldukça hüzünlü mutlaka. Ayrıca yazarın hayatını filme de aldılar bence izlenmeli oldukça güzeldi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder